🎊 Finlandiya Da Neden Özel Okul Yok
Öğrencilerinbeslenmesi için yemekler okul tarafından sağlanmaktadır. Finlandiya'da özel okul neredeyse yok denecek derecede azdır. Dershane yok. Ders derste öğreniliyor. Çocukların el ve zihin becerilerinin geliştirilmesine büyük önem veriliyor. Finlandiya'nın eğitime ayırdığı kaynak bütçenin en büyük kaynağını
Finlandiya liberal bir ülke olmasına rağmen finlandiyada bir kaç amerikan okulu dışında özel okul yok. Bunun nedenleri hem devletin eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla özel okul açmayı zorlaştırması. Hemde kimsenin çocuğunu özel okula gönderme ihtiyacı hissetmemesi devlet okulları zaten dünyanın en iyi okulları.
Finlandi ya’da özel okul lar a kar şı ilgini n yok den ecek ka dar az ol mas ı, y ı l lar dan ber i sür egel en v e devlet okullar ı na duyulan g üvenin hâlen devam etti ğ ini
Haber Merkezi. 02.09.2021. 6 Eylül'de başlayacak yeni bir eğitim öğretim yılı öncesi Birlik Sendikası Özel Okul Öğretmenleri Bürosu'ndan açıklama geldi. Açıklamada, "Biliyoruz ki; özel okullarda bu gidişe son vermenin, patronların insafına bırakılmış geleceğimizi elimize almanın, insanca çalışma ve insanca yaşama
Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil. Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor.
2.Hayır,böyle bir uygulamamız yok. Ama değerlendiriyoruz (tepkilerden korkmuştur) 3.Burada mutlu olamaz. Gölge öğretmen, öve öve bitirilemeyen Finlandiya’daki okul sisteminde özel gereksinimli öğrenciler için mutlaka sağlanan bir kaynak. Burada bu kaynağı okul sağlayamayabilir, bunu anlarım.
FİNLANDİYA’DA OKULA BAŞLARKEN Gamze Koni [1] Finlandiya eğitim sistemi, dünyayı kendisine hayran bıraktıran sistemlerden biri. Finlandiya’daki eğitim sistemini bu kadar farklı kılan ve onun başarılı olmasını sağlayan ne? Burayı öven, eğitimini ulaşılmaz bir sistem gibi anlatan birçok farklı yazı okudum; değerlendirme yazıları, gezi yazıları, incelemeler
Finlandiya gibi başarılı okul sistemlerinden öğrendiğimiz, meslek olarak öğretmenlik ve okulun toplumdaki rolü hakkında düşüncelerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğidir. İlk olarak, "standartlaştırma" öğretmen eğitimine daha fazla, okulda öğretim ve öğrenmeye daha az odaklanmalıdır.
sınırları içerisinde hiç özel okul olmayan ülke. dünyada ise eğitimde 1 numaralar. başka da bir sözüm yok. 1 darkier 15.9.2019 02:33
Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. Okulların hemen hemen tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden okulun bir diğerine göre ayrıcalığı yok. Eğitim “herkes için eşit imkanlar sağlamak
Gazeteci, Finlandiya Eğitim Bakanına soruyor: “Neden ülkenizde özel okul yok?” Bakanın cevabı, “Eğitim ticaret değildir!” Bak bak bak, şimdi bu da soru mu! Aldın işte cevabını. Şu Finliler de çok cahillermiş. Eğitimin ticaretini gelip bizden öğrensinler.
Finokullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil.-8-Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor.
pF5YbqK. Araştırmalara göre Finlandiyalı öğrenciler tüm dünyadaki öğrenciler arasında en iyiler arasında yer alıyor. Diğer ülkelerdeki çocuklara nazaran okulda daha az vakit geçiriyorlar. Sizler için Finlandiya’da okula gitmek için nedenlerinizi sıraladık. İşte nedenler… şey bedava Finlandiya’da eğitim ücretsiz. Öğle yemekleri, geziler ve okul malzemeleri dahil diğer her şey de ücretsiz. Eğer öğrenci okula 2 km’den daha uzak bir yerde yaşıyorsa, özel bir okul otobüsü onu okula getirip götürüyor. Tüm bu masraflar devlet tarafından karşılanıyor. Ülkenin toplam bütçesinin % sinden fazlası eğitim için ayrılmış öğrenciye bireysel yaklaşımBuradaki her öğrenci, farklı zorluklardaki çalışmaları kendi becerileri doğrultusunda yapabiliyor. Farklı fiziksel ve zihinsel becerileri olan çocuklar birlikte okuyorlar. Eğer bir öğrenci bir şeyi yapamıyorsa, öğretmen onun için birebir dersler organize ediyor. Ek dersler de olabiliyor Örneğin başka bir ana dil öğrencinin kendisi için faydalı olacak bir etkinliği seçebileceğine inanılıyor. Yani, bir ders ilgisini çekmediğinde öğrenci gidip kitap okuyabiliyor ya da dikiş sadece öğrenciye bildiriliyorFinlandiya’da değerlendirme sistemi 10 üzerinden. Ancak, Fin okullarında 3. sınıftan önce not verilmiyor. 3. sınıftan 7. sınıfa kadar ise sadece “daha iyi olabilir” ile “mükemmel” arasında bir sözel değerlendirme bulunuyor. Notlarını sadece öğrencinin kendisi biliyor. Öğrenciler notları yüzünden azarlanmıyorlar. Notlar yalnızca bir çocuğu bilgisini mükemmelleştirmesi ve bireysel ders planını düzeltmesi için motive etmekte istedikleri kıyafetle gelebiliyorlarFin okullarında üniforma bulunmuyor. Öğrenciler derse istedikleri şekilde giyinip gelebiliyor. Bu konuda herhangi bir zorunluluk bulunmuyor. Sınıfta çoraplarıyla ayakkabısız bir şekilde gezen çocuklar az ev ödevi varFinlandiya’daki öğretmenler, çocukların ödev yapmak yerine dinlenmeleri ve aileleriyle vakit geçirmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Ev ödevleri çok az zaman alıyor ve çok da ilgi çekici olabiliyor. Örneğin, tarih dersinde çocuklardan, dede ve nineleriyle 1950’lerde hayatın nasıl olduğu hakkında konuşmaları ve o zamanlarla modern dünya arasındaki farkların bulunması sınav yokFinlandiya’daki öğretmenler şöyle diyor “Bir insan ya hayata hazırlanır ya da sınavlara. Biz ilkini seçiyoruz.” Fin okullarında sınav olmayışının nedeni bu. Öğretmenler kendi inisiyatifleri dahilinde sınav yapabiliyorlar. Öğrenciler sadece 16 yaşında ortaokuldan mezun olurken, zorunlu bir merkezi teste girmek dünyadaki en uzun teneffüslere sahiplerBir ders ne kadar ilgi çekici olursa olsun, her çocuk için en ilginç şey teneffüstür. Finlandiya’daki çocuklar her 45 dakikalık dersin ardından 15 dakika ara öğretmenler gerçekten çok iyilerHelsinki Üniversitesi Eğitim Fakültesine girme yarışında bir pozisyona 20 kişi başvuruyor. Öğretmen olmak isteyenlerin sayısı, hali hazır da öğretmen olanların sayısının 10 katını buluyor. Bir öğretmenin ortalama aylık geliri ise 3500 Euro. Öğretmenlik Finlandiya’da çok prestijli bir meslek olarak kabul ediliyor. Bu sayede çocuklar en iyi öğretmenlerden eğitim alıyorlar. Eğitimin katı bir programı bulunmuyor. Her öğretmen hangi kitabı ve programları kullanacağına kendi karar veriyor. Öğretmen haricinde her derste, sınıfta öğrencileri izleyen ve yaptıkları çalışmalarda onlara yardım eden özel bir yardımcı da gerçek hayatta ihtiyaç duyacakları şeyleri öğreniyorlarYüzme derslerinde, bir insanın boğulma belirtilerini tanımayı öğreniyorlar. Ev idaresi derslerinde yemek pişirmeyi, örgü örmeyi ve dikiş dikmeyi öğreniyorlar. Doğayı korumaya çok dikkat ediliyor. Ayrıca Finli öğrenciler kolaylıkla bir web sitesi kurabiliyor. Burada öğretilen temel şey, durmadan değişen bir dünyayı anlama ve ona uyum sağlama becerisi. Zaten internette var olan kalbin yapısıyla ilgili herhangi bir şeyi öğrenmelerine gerek okullar eşit derecede iyiFinlandiya’da okul seçmeye gerek yok. Herkes en yakınındaki okula gidiyor, çünkü Finlandiya’da “seçkin” okul diye bir şey bulunmuyor. Nerede yaşarsa yaşasın, herkes kalifiye öğretmenlere, iyi okul malzemelerine ve yüksek kalite yiyeceklere ulaşabiliyor.Kaynak
Download Free PDFDownload Free PDFTaner CanThis PaperA short summary of this paper34 Full PDFs related to this paper
Özel okullarda yaşanan bu sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Uzmanı Elçin Tün, "Özel okullar ortalama yüzde 80'i hedefledi. Oysa farklı olan yüzde 20 öğrenci kitlesini hedeflemeleri gerekiyordu. Ayrıca aşırı rekabet ve fiyat düşüşü okulların ekonomisinin bozulmasına neden oldu" eğitimin neden gerekli olduğu hakkında bilgiler veren Tün, "İki şeyi seçebilirsiniz çocuğunuz milli eğitimde, devlet okulunda devam etsin ama ek özel bir şeyler almasını istiyorum. Mesela yüzme öğrenmesini istiyorum ya da voleybolda başarılı olmasını istiyorum akademik olarak çok daha başarılı olmasını istiyorum Fransızca öğrenmek istiyorum. Bunlar kişisel şeylerdir. Özel bir kuruma gönderir. Ve bir şekilde bunun bedelini verirsiniz. Ya da özel okula gönderirsiniz. Özel okul bunların hepsini karşılar. Siz oraya ücret verirsiniz. Özel okullar devlet okullarına karşı bir ekip değildir. Dershaneler kapatıldıktan sonra evet çok ciddi bir sorun oldu dershanelerle alakalı. Dershane sistemi varken çocuklar, ben matematiği çok seviyorum daha fazla matematik öğrenmek istiyorum. Ek olarak dershaneye gidiyordu. Daha fazla İngilizce, Fizik öğrenmek istiyorum. Artık bunlar yok. Tek seçenek kaldı. Ya devlete gideceksin ya da özel okula gideceksin. Özel okullar çok fazla çoğalınca, bazılarında sorun çıkmaya başladı. Bu seferde veli ben bunlara güvenmiyorum demeye başladı. Sonuçta devletin verdiği sağlık, güvenlik, su, eğitim gibi hizmetler var. Devlet bana sağlık hizmeti veriyor ama ben check-up yaptırmak istiyorum. Herhangi bir zamanda gideyim check-up yaptırayım. 82 milyon kişi devlet hastanelerine dolsa dese ki ben check-up yaptırmak istiyorum. Karşılayabilir miyiz? Hayır. Deriz ki bu lüks hizmete giriyor. Bu lüks için özel hastaneye gitmek zorundayız. Ben okulumu gece de açmak istiyorum. Devlet bana 3 tane polis temin etsin güvenlik için. Devlet bana bunu vermez. Devlet insanların ortak kullanım alanlarında güvenlik hizmeti veriyor. Özel olan talepler için özel güvenliğe gitmeniz gerekir. Aynı şekilde okullarda böyle. Siz diyebilirsiniz ki çocuğum ortalama bir eğitim alsın. Ben çocuğuma daha fazla ders vermek istiyorsanız; özel hoca tutarsınız ama bunu denetleyemezsiniz. Milli Eğitim bunu denetleyemez. Vergi olmaz. İllegal olan özel ders, legal olan ise özel okula göndermektir." OKULLAR YETENEĞİ KEŞFEDİP ONA GÖRE EĞİTİM VERMELİÖzel okulların sistemi hakkında çeşitli bilgiler veren Tün sözlerine şöyle devam etti, "Özel okul size şunu sağlar der ki çocuğun yeteneklerini ölçeyim. Çocuğun yetenekli olduğu konularda onu geliştireyim. Çocuk akademikse bilim insanı yapalım. Sporcuysa sporcu, sanatçıysa sanatçı yapalım. Size yeterli bilgiyi vereyim der. Özel okulun mantığı aslında budur. Özel okula gidecek öğrenci ortalamadaki öğrenci değildir aslında. Özel öğrencidir. Ya çok çok özel bir zekası vardır. Ya çok sosyaldir. Ya çok sporcudur. Ya çok sanatçıdır. Ama özeldir. Mesela psikolojik olarak çok daha farklı çocuklar var. Aspergerliler var. Şizofrenik çocuklar var. Manik çocuklar var. Çok farklı çocuklar var. Diyelim ki sizin çocuğunuz bir deha. Bu çocuk farklı. Bu çocuğa ortalama bir eğitim verirseniz. Bu çocuk çok sıkılır. Oradan kaçmak ister. O zaman siz farklı çocukları normal bir eğitimin içine bu çocuğu sokamazsınız. Diyelim ki çocuğun işte 18 yaşındayken boyu var. Bu çocuk gerçekten de okulda biraz dışlanabilir. Herkes 1,50 ama bu çocuk 1,80. Çocuk farklı yani. Bu çocuk basketbolcu olabilir mesela. Bu çocuğa ek bir ücret ödemeden yeteneğini geliştirmek çok zor. Ya kursa yazdıracaksın. Ya da bununla ilgili bir okula yazdıracaksın. Sistem bu. Özel okul tamamen farklı çocuklar için yapılmıştır. Farklı bir yeteneği vardır. Ama daha ortalama benim çocuğum diyorsan devlet okuluna gitmesi daha mantıklı. Hasta olmayan çocuğu doktora nasıl götürmüyorsan normal bir çocuğu da özel okula göndermeye gerek yok. Farklı bir özelliği olmalı. Zaten devlet bütün olanakları sağlıyor. Ancak farklıysa özelse o zaman durum farklı. Biz bu karmaşayı birbirinin içine soktuk. Dedik ki herkes özel okula gelsin. Bu seferde zengin ve fakir ayrımı çıktı. Hayır özel okullar bunun için değildi zaten. Özel okullar sadece durumu iyi olan ailelerin geldiği kurumlar olsaydı birçok özel okul batmazdı. Peki neden böyle oldu? Aslında talepkar olan veli çocuğunu farklı olduğunu düşünen veli. Önce bu veliler devlet okuluna gönderiyor çocuğunu. Ama çocuk devlet okulunda gerçekten uyum sağlayamıyor. Ya sosyal bakımdan, ya akademik olarak, ya geride kalıyor ya da çok ileride gidiyor. O zaman veli diyor ki benim çocuğuma ortam sağlanmıyor bu okulda. Sınıflar haklı olarak şartlar gereği 25-30 bazen daha fazla oluyor. Ama özel okullarda 10 kişi. Böyle olunca öğrenciyi çok iyi tanıyabiliyoruz. Bize gerçekten. Gauss teorisi diye bir şey vardır. Ortalama en fazla yeri tutar. Türkiye'de ya da dünyada insanlarla alakalı ortalamaya bakarsanız yüz kişiden 80 tanesi ortalama yüzde 10 ileri, yüzde 10 daha geridir. Biz hep o yüzde 20'yi hedefleriz."ÖZEL OKULLAR ORTALAMA YÜZDE 80'İ HEDEFLEDİFarklı çocukların özel okullarda eğitim almasını gerektiğini vurgulayan Tün, "Ama özel okullar o yüzde 80'i almaya çalıştı. Bu seferde yüzde 80'de ki veliler dedi ki çocuk zaten kendisi bir şeyleri yapabiliyordu. Sende aynısını yaptırıyorsun bu sefer başarısızlıklar başladı okullarda. Aile para vermek istemedi. Bizim okulda yaptığımız tek bir şey vardır. Ben o yüzde 20'yi toplarım. Çok ilerdeki çocuklar ve daha uyumsuz düzeydeki çocuklar. Derim ki bu çocukların özelde olması gerekiyor bu da senin kaderin. Aspergerli öğrencilerim var. Mükemmel dehalar. Yarışmalara soktuk. Tübitak'ta 4 tane öğrencim var. 4'ü de 1. geldi Tübitak'ta. Sosyal olarak çok başarılı durumda değiller. Ama tam bir dehalar. Bu çocukları sen gidip bir yerde müdür yapamazsın. Gazeteci ya da öğretmen yapamazsın. Ama tam bir bilim insanı yaparsın. Laboratuvarda günde 15 saat çalışırlar. Hayatta yorulmazlar. Bir çocuk okumada ya da matematikte çok geri. Ama bakıyorsunuz ki mükemmel piyano çalıyor. İlk defa piyano görmüş bir öğrencim var. 3 ay içinde çılgınlar gibi Beethoven çalıyor. Çünkü zekası bu yönde. Bu çocuğu yarın parmakla göstereceğiz. Ama dediğim gibi kalabalık ve herkese eşit şekilde verilen bir eğitimin içinde bu çocuklar kayboluyor."AVRUPADA ORTALAMA SEVİYEDEKİ ÖĞRENCİYİ ÖZEL OKULLAR ALMAZ"Avrupa'da öğrenciye sınav yapılır. Ortalama seviyedeki çocukları özel okullar almaz. Sen zaten olmuşsun der. Özel eğitim kimler içindir. Çocuğun öğrenme güçlüğü vardır. Bunun içindir. Aspergerli çocuklar vardır. Çok zekidir ama zekası tek bir yöndedir. Bunlar içindir özel eğitim mesela. Özel müzik kursları vardır. Çocuk duyduğu her şeyi çalabiliyordur. Bunun içindir. Özel olması senin çocuğunun daha farklı olmasını gerektirir. Ama bizde sistem tam tersine çok zekiyse fen liselerine gitti. Çocuk normal derslerde başarılı değilse meslek öğrensin diye meslek liselerine gitti. Ortalamadaki ailelerse benim çocuğum daha iyi olabilir dediler ve özel okula gönderdiler çocuklarını. Ama özel okula para verirken gerçekten de içten vermediler. Zaten bir şeyi yoktu neden çok para veriyoruz dediler."AŞIRI REKABET VE FİYAT DÜŞÜRMEÖzel okullardaki maddi sıkıntılarının sebeplerini anlatan Tün, "Özel okullar çoğalınca aralarındaki rekabet yüzünden fiyatları indirdiler. Fiyatları indirince kalitede düştü. Kalite düştüğü içinde niye buraya para veriyorum ki zaten bu eğitimi devlet okullarında da alabiliyoruz. Bu sefer çocuklarını almaya başladılar. Bu sefer özel okullar zarar etmeye başladı. Bir okulun kar etmesi 500 öğrenci ve üzeridir. Ücreti kaç para olursa olsun kar etmek için 500 öğrenciyi geçmek gerekiyor. Daha çoğunu hedefledi okullar. Havuzumuz var. Şöyle olacak, böyle olacak çocuğu uçuracağız biz. Okullar tamamen amaçtan saptı. Amaçtan sapınca da sistem AYAKTA KALDI?Kimler sadece kaldı. Gerçekten de özel okulculuğu niye yaptığını bilenlerin elinde kaldı. Tamamen ticari düşünmeyen işletmelerin çoğu ayakta kaldı. Onlar zaten para da kazandılar. Öğrencilerim saat 2400'e kadar ders çalışıyor. Çünkü bu çocuklar daha özel. Diyor ki benim hayatta şu anda yapacak başka bir şeyim yok. Ben öğrenmek istiyorum. Devlet bütün kütüphanelerini açık bırakmak istese bırakamıyor. Ama özel kurumlar bunu sağlayabiliyor. Mesela öğrenci der ki müzikte yeteneğim var hocam. Biz de diyoruz ki müzik öğretmeniyle birebir çalış." şeklinde Kİ AKADEMİSYENLERİN YÜZDE 90'I ASYA ÜLKELERİNDENDiyorlar ki Finlandiya'da eğitim neden bu kadar iyi. Orada özel okulculuk yok. Sadece devlet okulları var. Ama devlet okulunda herkes ortalamada. Farklı ve fazla değil hepsi ortalamada. Amerika'da ki üniversitelere bakarsanız çalışan doçentler profesörler akademisyenler yüzde 90'ı Asya'dan. En son Hindistan'a kadar gidiyor. İran, Suriye, Irak, Türkiye. Bu ülkelerin çocukları zor bir eğitimden geçiyorlar. Çok kalabalığız. O yüzden bu çocuklar çok iyi yerde. Finlandiya'da tüm çocuklar yüz üzerinden 85'te. Bizde ise yüz üzerinden 95'de var. 100'de var ama ortalamamız yüzde 50."ÜLKEMİZDE ERKEK ÇOCUKLARININ YÜZDE 55'İ FUTBOL OKULUNA GİDİYOR"Bizim seçmemiz gereken çocuklar özel çocuklar. Ne zamana ki bu dengeye geldi. Bizim dönemde anne ve babalarımız arasında bariz kuşak farkları yoktu. Oda cep telefonu görmedi. Bizimle çocuklarımız arasında kuşak farkı var. Teknolojiyle iç içe doğan çocuklarla buzdolabını televizyonu lüks olarak gören nesil arasında ciddi bir kuşak farkı güvendiğimiz bildiğimiz öğretmenlere çocuklarımızı götürüp 'Evet ya bu çocuk farklı' denilen çocuklara özel bir eğitim aldırmanız gerekiyor. Beden olarak farklı bir yapınız varsa büyük beden satan yerlerden alman gerekir. Herkesin aldığı mağazalarda bunu bulamazsın. Herkes 20 liralık gömlek alır. Sen özel fiyattan alacaksın. Ortalamayı kabul edeceğiz. Mesela ben diyeceğim ki ben sanatçı öğrenciyi seçemiyorum ben akademik olarak başarılı çocukları seçiyorum mesela sporcu için en iyi okul bu. Erkek çocuklarının yüzde 55'i futbol altyapılarına, kurslarına gidiyor. Profesyonel anlamda süper ligde ilk 11'de oynayan oyuncu sayısı 200 civarında. Herkes çocuğunun futbolcu olacağını düşünüyor. Messi'nin, Ronaldo'nun çocukluklarından belliydi özel oldukları. Neymar'ın çocukluklarından belli. Matematik problemi belki çözemez ama futbol için kıymetli bir değer bu oyuncular. Bizde ortalama olan tüm çocuklar futbolcu olmaya çalışıyor. Bizde bir bakıyoruz ki milyonlarca altyapıda çocuk var süper lig takım kadrolarının çoğu yabancılardan oluşuyor. Boş bir hayal vermeyelim çocuklara."BAŞARILI İNSANLARIN ÇOĞU OKULDA BAŞARILI OLAMAMIŞMilli eğitim ve özel sektör ortak çalışarak diyecek ki bu çocuk özel, çok konuşabilir. Ya da hiç konuşmayabilir. 1000 kelime İngilizce konuşabilir. Ailesine denilecek ki bu çocuk farklı bu çocuğa özel bir eğitim aldırmalısınız. Özel okullar bu okullara hitap edecek. Farklı çocuklar özele, normal çocuklar devlet okullarına gitmeli. Kimin biyografisini okursanız okuyun ister dünyadan ister ülkemizden çocuklukta. Elon Musk, Einstein, Tesla gibi ne kadar önemli adam varsa eğitimde başarılı olamamış insanlar. Hepsinin de eğitimlerinde sorun çıkmış. Ben bunu niye öğreniyorum diyorlar. Sorguluyorlar. O kadar akıllılar ki. Farklı çocuklara farklı eğitim verilmeli yoksa normal müfredatta sıkılıyorlar. Okula gelmek istemiyorlar. Bu çocuklar normal müfredatı kabullenemiyor."dedi. İngilizce Okul Güncel Haberler
1036 Son Güncelleme 1457 Haber Kaynağı Gözde Akgüngör Pamuk / Fotoğraf Burada çocuklar her sabah soğukta ve karanlıkta bisikletlerine atlayıp okulun yolunu tutuyorlar. Çünkü burası soğuk ve karanlık iklimiyle Finlandiya, Joensuu; fakat ne kadar karanlık olursa olsun sokaklar çok güvenli. Üstelik her çocuk evine en yakın okula gittiği için okul servisine ihtiyaçları yok. Böylece okula geliş ve gidiş sorumluluğunu da alan çocuklar inisiyatif kullanmaya erkenden alışıyorlar. Okul bahçesine geldiğimizde göz alabildiğince bisiklet görüyoruz, pek azı kilitlenmiş. Okula sınır çizen bir bahçe duvarı da yok, belli ki öğrencileri içeride tutmak için pek çaba sarfetmelerine gerek kalmıyor ve dışarıda da pek tehlikeli bir hayat yok. Asla “izinsiz” fotoğraf çekemeyeceğimiz uyarılarıyla okula giriyoruz. Burası bir devlet okulu, Finlandiya’daki -neredeyse- tüm okullar gibi. Kapıdan girince askılara ayrılmış büyük alanlar karşılıyor bizi, çünkü küçük çocuklar kar tulumu giyiyor, daha büyük olanlar ise hatırı sayılır kalınlıkta montlar ve mutlaka kar botları. Önce bu ağırlıktan kurtuluyorlar. Korkarak değil eğlenerek öğrenme Okulun içinde sessiz sedasız ders işleyen öğrenciler, çoraplarıyla geziniyorlar, anaokulundan liseye kadar böyle. Bunun bir nedeni dışardaki kar ve çamuru içeri taşımamak ise diğer nedeni de kendilerini evde hissetmelerini sağlamak. Belli ki bunu başarıyorlar, okulun içinde gerek sınıflarda gerek ortak alanlarda öğrencileri kanepeye kıvrılmış, yere yayılmış, sallanan sandalyede otururken rahat tavırlarıyla görüyoruz. Fakat buna rağmen ne kadar da sessizler… Çünkü dersi ve öğretmeni, ilk fırsatta kaçacakları bir otorite olarak görmüyorlar, Fin eğitim sisteminin temel prensiplerinden biri de bu; “severek, eğlenerek öğrenme”, asla korkarak değil. Zaten 1 ve 2. sınıf öğrencileri haftada 18 saat ders görüyorlar, 3 ve 4’te 20, 5 ve 6’da 22, 7. sınıftan itibaren ise haftada 30 saate çıkıyorlar. Önemli olan ders saatini çoğaltmak değil etkili öğretmek. Sınıflara giriyoruz, hiç bir sınıf bir diğerine benzemiyor, öğrenciler rahat otursun diye kiminde koltuk var, kiminde pilates topları, dersin akışını bozmadığı sürece “durma, oturma, sırana geç” demiyor öğretmenler. Koridorda öğrencilerin çalışabileceği ya da dinlenebileceği alanlar var, sallanan sandalyeli bir okuma köşesi, bir piyano ya da langırt görmek olası. “Kaybedecek tek bir öğrencimiz bile yok” Finlandiya her yıl uluslararası eğitim değerlendirme programı olan PISA’da ilk 10’a giriyor. Eğitim konusundaki şöhreti buradan geliyor. Türkiye için sonuçlar ne yazık ki pek iç açıcı değil ama bu yazıda bundan bahsetmeyeceğiz Finlandiya’nın PISA’daki başarısının önemli bir kısmı özel eğitim gerektiren çocuklara da “normal” okullarda eğitim verilebilmesi. Bir okulda zihinsel ya da fiziksel engeli olan çocuk varsa yasal olarak o okulda sınıf açılması gerekiyor. Normal bir sınıfta 16 ila 25 öğrenci eğitim görürken özel sınıflarda en fazla 10 öğrenci bulunuyor. Özel sınıflar sadece engelli çocuklar için değil öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için de oluşturulabiliyor. Aslında Fin eğitim sisteminin başarısı tam da burada. Sınıflar en fazla 25 kişilik, yine de girdiğimiz sınıflarda 25 öğrenciyi bir arada göremiyoruz, Fin eğitim sisteminin alameti farikası bu, algı düzeyi farklı çocuklara göre sınıfı küçük sınıflara bölmek. Herkes aynı hızda ve aynı şekilde öğrenemiyor madem, o halde yavaş ya da geç öğrenen çocuklara bir özel eğitim öğretmeni veriliyor ve onlar da diğerlerinin seviyesine getiriliyor. Bu sırada da homojen değil heterojen bir eğitim yapısı oluşturuyorlar. Yani Fin öğretmenler, her zaman en geride kalan çocuğu bulup onu yukarıya nasıl taşıyacağını araştırıyor, öğrenene kadar öğretiyorlar. Zaten eğitimciler Fin modelinin neden bu kadar başarılı olduğunu ortaya koyan şu düşünceye sahipler “Kaybedecek tek bir öğrencimiz bile yok.” Eğitim şart, peki ya sınav? Seviye dedik ama bir sıralama yok, ilk 4 yıl sınav yapılmıyor, öğrenciler yüksek not almak için değil öğrenmek için çabalıyor. Bununla birlikte bir değerlendirme sistemleri var, rutin sınav yok ama öğretmen sınav yapabiliyor fakat sonucu ne öğrenciyle ne de veliyle paylaşıyor. Sınavda baktığı iki şey var, öğrenci zaman içinde nasıl bir gelişim gösteriyor ve bir öğretmen olarak “İyi öğretebilmiş miyim?”. Öğrenci de kendi öz değerlendirmesini yapmaya yönlendiriliyor, öğretmen de. Bu nedenle de müfettiş uygulamasından vazgeçilmiş, çünkü dışarıdan yapılacak denetimin öz denetimin yerini tutmayacağını farketmişler. Bakan çocuğu da işçi çocuğu da aynı sınıfta Sistemin en önemli özelliklerinden biri koşulsuz fırsat eşitliği sunması. Bir bakan çocuğu, işçi çocuğuyla aynı sınıfta okuyor olabilir. Çünkü zaten tüm eğitim devletin sorumluluğunda ve okullar arasında ciddi performans farkı yok. Yani çok zengin de olsanız çocuğunuzu gönderebileceğiniz bir özel okul yok, çocuğun seçeneği tek; evine en yakın okula gidiyor. 3 bin 500 okulun olduğu Finlandiya’da özel okul statüsüne sahip sadece 27 okul var fakat onlar da dini eğitim veren ya da uluslararası statüsü olan okullar. “Öğretmenim canım benim” Finlandiya’da en saygın kişiler olarak kabul gören öğretmenler sistemin taşıyıcı unsuru, çerçeve müfredatın içeriğini hazırlıyorlar ve uygun yöntemi seçiyorlar. Çok iyi bir eğitim alan öğretmenler, mutlaka master diplomasına sahip. Öğrencinin severek ve eğlenerek öğrenmesini amaçlıyorlar, asla korkarak değil. Dersleri nasıl? 6 yaşında anaokulu zorunlu ve hep oyunla öğretiyorlar. İlkokulda ilk 2 sene haftada 18 saat ders görüyorlar, 3 ve 4’te 20, 5 ve 6’da 22, sonraki sınıflarda ise 30 saate çıkıyor. Ortaokulda yeteneklere göre sınıflar oluşturuluyor. 9. sınıftan sonra meslek lisesine gidiyor ya da bir sene sonra seçim yapabiliyor. Ama isteyen herkes üniversiteye gidebiliyor. Bir üniversite sınavı uygulanıyor fakat burada çoktan seçmeli test soruları çok az yer tutuyor, ağırlıklı olan bilgiyi, muhakeme ve ifade yeteneğini ölçen açık uçlu sınavlar. Çocuk hastaysa hastaneye okul açıyorlar Hastane okulları Finlandiya’da eğitime ne kadar önem verildiğini ortaya koyan başka bir gösterge. Eğer bir çocuk psikolojik ya da fiziksel olarak hastaysa, okula gidemiyor ve hastanede zamanını geçiriyorsa hastane içine sınıf açılıyor. Böylece aynı ortamı paylaşan doktor ve öğretmen birbiriyle iletişim kurarak değerlendirme yapabiliyor. Doktor, hasta çocuğun öğrenime ara vermesi gerektiği ya da devam edebileceğiyle ilgili görüşünü söylüyor. Fin öğretmenlerin anlayamadığı Tek bir öğrenciyi bile kaybedemeyecek olan Fin öğretmenlerle sohbet ettiğimizde, Türkiye’deki “evde özel ders” uygulamasını bir türlü anlayamadı. Konuştuğumuz Fin öğretmenler, özel ders uygulamasının olup olmadığına “hayır” dediler. “Hani çocuğun özel derse ihtiyacı varsa da özel ders vermiyorlar mı?” sorularını ise “O zaman okulda öğretin, neden evde özel ders veriyorsunuz?” diye yanıtladılar. Bu cevabın ardından “atanamayan öğretmenler” konusunu hiç açmamaya karar verdik... Bu sistem Türkiye’ye uyarlanabilir mi? Hal böyle olunca Finlandiya’nın şöhretli eğitim sistemi bir taraftan da turizme dönüşüyor. Eğitim sisteminin çok da başarılı olmadığı ülkelerden eğitimciler Fin eğitim sistemini inceleyip belki de ilham almak için Finlandiya’ya gidiyor. Türkiye’de bu eğitim turunu düzenleyen Senin Geleceğin Yurtdışı Eğitim Kurucusu ve Eğitim Danışmanı Banu Alptekin, Finlandiya’nın 5,5 milyon gibi az bir nüfusa sahip olması ve ekonomik refahı nedeniyle bu sistemin kendine özgü olduğunu vurguluyor. Sistemin Türkiye için yorumlanabileceğini belirten Alptekin “Sağlıklı bireyler dışında hasta ve anlama güçlüğü çeken çocuklar da eğitim almalı ve bu imkansız değil. Bizdeki gibi dışlanmamalı. Öğretmenler uzman olsalar harika nesiller yetiştirebilirler, sadece iyi eğitim verilmeli ve emeklerinin karşılığı ödenmeli, böylece meslek seçiminde öğretmenlik yücelecektir” diyor. Likya Danışmanlık Kurucusu ve Eğitim Danışmanı Ali Koç da sistemin özgün olduğuna dikkat çekerek “Bizim gibi güven ve eşitliğin en önemli değerler olamadığı toplumlarda nasıl sonuç vereceğini deneyerek göreceğiz” diyor. Ali Koç tüm ideal görünümüne karşın sistemin yine de kendini yenilediğini, 2016 yılında Fin eğitim sisteminin daha da iyileştirileceğini sözlerine ekliyor. Yarın Fotoğraflarla Finlandiya eğitim sistemi
Biliyorsunuz finlandiya eğitim sistemi ülkemizde de olduğu gibi tüm dünyada örnek gösterilen bir eğitim sistemidir. Peki bu iyi eğitim sistemlerini neye borçlular. Bu yazıda bunları derledik. 1Alan Yönlendirme Finlandiya eğitim sisteminde öğrenciler ilgili ve yetenekli oldukları alanlara yönlendiriliyorlar. Örneğin; bir çocuğun futbol yeteneği varsa o tamamen o alana yönlendiriliyor. Ancak diğer eğitim sistemlerinde bir çocuğun hangi alanlara ilgisi ve yeteneği olduğuna bakılmıyor. Her çocuğun müfredattaki tüm dersleri ezberlemesi ve sınavda çözmesi isteniyor. Ve maalesef Türkiyede de durum bu şekilde. 2Sınav Yok Finlandiya’da öğrenciler 8. sınıfa kadar hiçbir sınava girmiyor. sonra girdikleri sınavların sonuçlarıda çocuklara açıklanmıyor. Bunun nedeni sınavların çocukları strese soktuğunu ve okuldan soğuttuğunu düşünüyorlar. Ayrıca sınava gerekte duymuyorlar çünkü sınavların stresten başka bir işe yaramadığı görüşündeler. Öğrenciler ise öğretmenler tarafından yapılan gözlemle değerlendiriliyor. 3Ödev Yok Bu durumun temel sebebi öğrencinin okul dışındaki zamanda kendini tanıması, kendini başka alanlarda geliştirmesidir. Ayrıca yine ödevinde sınavlar gibi öğrencileri okuldan soğuttuğunu düşünüyorlar. Ve kişinin kendini geliştirmesinin derslerden daha önemli olduğu görüşündeler. 4Ders Saati Finlandiyada günlük ders saati yalnızca 4 saattir. Bunu duyan çoğu kişi şaşırıyor yani nasıl bu kadar az ders verip bu kadar başarılı olabiliyorlar diye Aslında buradaki durum şu kısa ve öz eğitim. Öğrenciler ilgi alanlarına yönlendirildiği için yalnızca o alandaki dersleri görüyorlar ve bundan dolayı ders saatleri 4 saat gibi çok kısa bir süre oluyor. Ve böylece öğrenciler kısa ama çok verimli bir eğitim almış oluyorlar. 5Fırsat Eşitliği Finlandiya liberal bir ülke olmasına rağmen finlandiyada bir kaç amerikan okulu dışında özel okul yok. Bunun nedenleri hem devletin eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla özel okul açmayı zorlaştırması. Hemde kimsenin çocuğunu özel okula gönderme ihtiyacı hissetmemesi devlet okulları zaten dünyanın en iyi okulları. Bundan dolayı kimse özel okula gereksinim duymuyor. Yani bir milletvekilinin çocuğuyla bir temizlik işçisinin çocuğu aynı okulda okuyor. Dünyada aslında iki başarılı eğitim modeli var. Finlandiya tarzı eğitim modeli genellikle Avrupalıların benimsediği model. 2. ise asya tipi eğitim modeli bu eğitim modeli çok sert kuralları olan çok yüksek ders saatleri olan ve çok ağır sınavların olduğu bir eğitim modeli. Asya tipi eğitim modelini kullanan ülkeler Çin, Singapur, Güney Kore gibi ülkelerdir. Burada ilginç olan bu iki eğitim modeli birbirine taban tabana zıt anack iki modelde çok başarılı MEB DuoDers
finlandiya da neden özel okul yok