🥏 Dövize Endeksli Kredi Muhasebe Kaydı
DövizeEndeksli Krediler: Firma lehine tespit edilen kredinin belli bir dövize endekslenerek, firmalara bu limit dahilinde ödeme tarihindeki bankaların döviz alış kurları üzerinden TL olarak ödenen kredilerdir. Spot Krediler: Kısa süreli nakit ihtiyaçları için kullandırılan kredilerdir.
Dövizli Ve Dövize Endeksli Fatura Farkı Hakkında: Vergi Usul Kanunu: 1: 745: J: Döviz Kredisi Veya Dövize Endeksli Kredi uygulamaları Hakkında Bilgi: TDHP-Muhasebe Uygulamaları ve Finansal Raporlama: 0: 2K: C: Dövize endeksli konut kredisi hk. Türk Ticaret Kanunu: 0: 2K: M: Dövize Endeksli Kesilen Faturalar: TDHP-Muhasebe
Dövize endeksli taşıt satış sözleşmeleri dışındaki menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin Türk lirasıyla yapılması ve kabul edilmesi zorunluluğu getirildi.
Dövize endeksli mevduat hesabında; banka tarafından 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli Türk Lirası mevduat veya katılım hesabı açıldıktan itibaren vade sonunda Türk Lirası mevduat veya katılım hesabı sahibine ana para ile faizini veya kar payı banka tarafından ödenir, vade sonu döviz kurunun dönüşüm kurundan yüksek olması
A.S.Erkuş N.ÖzerDÖVİZE ENDEKSLİ TÜKETİCİ KREDİLERİNDE SÖZLEŞMENİN UYARLANMASI DAVALARINDA YARGITAY’DA MUHALİF ÜYE SAYISI ARTIYOR. T.C. YARGITAY 13. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/11149 KARAR NO : 2013/26086 YARGITAY İLAMI MAHKEMESİ : Uşak 1.
MuhasebeSistemi Uygulama Genel Tebliği Sıra No:1’e göre cari dönem içinde yer alan süreler içinde cari döneme ilişkin oluşan kambiyo karları “ 601.Yurtdışı Satışlar” hesabına alacak olarak alınmalıdır. Aleyhte oluşan ve satış hasılatını azaltıcı bir etkiye sahip olan kambiyo zararlarının da 612.
Geriödenen döviz kredisi tutarları firma kredi bakiyesinden düşülür. İstisnalar kapsamında kullanılan döviz kredileri firmanın kredi bakiyesine eklenir. 2 Mayıs 2018’den önce kullanılmış olan dövize endeksli krediler kredi bakiyesine dahil edilir. ÖNEMLİ NOT: Holding şirketi veya bünyesindeki şirketlerin kredi
Şüpheli Ticari Alacaklar; 129 Şüpheli Ticari Alacak Karşılıkları Hesabının Tanımı. Perakende satış yönetimi kullanarak bilanço gününden önceki iki hesap döneminde vadesinde tahsil edilmeyen alacakların ilgili dönemdeki toplam vadeli satışlara oranlarının ortalamasının değerleme dönemindeki vadeli satışlara uygulanması suretiyle bulunacak şüpheli alacaklar
Nakdi Kredi Erken Kapama (Türk Lirası Krediler) 1,00% Tahsilat Periyodu: İşlem Başına 1.4.1.1.2 Nakdi Kredi Erken Kapama (Döviz Cinsi veya Dövize Endeksli Krediler) 2,00% Tahsilat Periyodu: İşlem Başına 1.4.1.2 Nakdi Kredi Erken Kapama-Kalan Vadesi 24 Aydan Uzun (1.3.2021 Tarihinden Önce Kullandırılan Kredilerde)
AnlaşmalıKurumlar. Kredi Tutarı (TL) Vade (Ay) Faiz Oranı (%) Taksit Tutarı (TL) Kredi Tahsis Ücreti (Vergiler Dahil TL) Yıllık Toplam Faiz Maliyet Oranı (YMO)**. Sigorta Prim Tutarı. 24.000.
(KDV Hariç) Fatura Yevmiye Kaydı Tarih No. Tarih No (Yevmiye defterinde kayıtlı bedel) (Mülga: RG-3) Aşağıdaki örneklere uygun olarak hazırlanmış, yatırım kapsamında kredi kullanılıp kullanılmadığına dair şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalı taahhütname,
dövizeendeksli kredi: 20: Ticaret/Ekonomi: foreign currency control i. döviz kontrolü: 21: Ticaret/Ekonomi: foreign-currency loan i. döviz kredisi: 22: Ticaret/Ekonomi: inflow of foreign currency i. döviz girişi: 23: Ticaret/Ekonomi: loss from foreign currency exchange i. kambiyo zararları: 24: Ticaret/Ekonomi: profit from foreign
Z9oVS6A. Forum MEVZUAT FORUMU SGK ve VERGi MEVZUATI Dövize endeksli kredi 0147 1 Müdavim Üye Arkadaşlar merhaba. Dövize endeksli kredilerin muhasebe kayıtları TL üzerinden yapılacak değil mi ? Geçici vergi dönemlerinde kur değerlemesi yapılmayak mı ? 0150 2 Müdavim Üye bugün akşam gazetesinde sezgin özcan-metin taş buna yakın bir sorumu cevaplamışlardı mal ve hizmet ifasından dolayı fatura kesme gereğide olabiliyor değerleme nedeniyle faturaya gerekte kalmaya biliyor böyle bir ikilem var 0154 3 Müdavim Üye Feyzullah bey geçici vergi dönemlerinde değerleme yapılacak mı acaba ? 0156 4 Müdavim Üye değerleme oluyorda akşamdaki veya yaklaşımrdaki sezgin beyin bugünkü yazısını okuyabilirsiniz yazının son kısmında soru cevap var bununla ilgili isterseniz bir okuyun 0202 5 Müdavim Üye Feyzullah bey Yaklaşım dergisindeki Sezgin Özcan DEK kredilerinden bahsetmiyor ki. Dövizli alacaklarda kur farkından bahsetmiş. 0205 6 Müdavim Üye ilk yorumumda buna benzer demiştim dikkatini çektiğim konu ise kur farkıydı siz ise muhasebe kaydı soruyorsunuz burayada dikkat edin demiştim 1205 7 Müdavim Üye naci8750 Nickli Üyeden Alıntı Arkadaşlar merhaba. Dövize endeksli kredilerin muhasebe kayıtları TL üzerinden yapılacak değil mi ? Geçici vergi dönemlerinde kur değerlemesi yapılmayak mı ? sayın naci 8750, dövize endeksli kredi TL kredi niteliğindedir. Dolayısıyla TL kayıt yapacasınız ve geçici vergi dönemlerinde kurfarkı hesaplamayacaksınız. konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse, usd dövize endeksli kredi aldınız. aldığınız günkü kur burda banka TL mevduat hesabınıza usd bozar ve tl hesabınıza geçer olsun. işte bu krediyi -/- 102 10 tl mevduta hes 300 20 dek -/- olarak kaydediniz. ödemesi gelsiğinde var sayalım kur oldu o zaman tlkur farkı zararı olacak veya kur a düşerse bu sefer kredinin geri ödemesi üzerinden değil;kredi DEK olduğundan yani kullanım günündeki kurla geri ödenir. konunun anlaşıldığını umarak herkese kolay gelsin. 1237 8 Müdavim Üye Teşekkür ederim. Emeğine sağlık Çetin bey Yetkileriniz Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok BB kodu Açık Smileler Açık [IMG] Kodları Açık [VIDEO] code is Açık HTML-Kodu Kapalı Forum Kuralları
İthalat ve ihracat işlemlerinin finansmanında kullanılan banka ve diğer finans kurumlarından tedarik edilen banka kredilerinin izlendiği hesaptır. İthal edilen ilk madde malzeme, ticari mal ve maddi duran varlıkların ithalatının finansmanında ve ihraç edilecek mal ve hizmetin finansmanında kullanılmaktadır. Banka kredisi alındığında “300. Banka Kredileri Hesabı”na alacak, kredi geri ödendiğinde borç kaydedilir. İthalat kredilerine tahakkuk eden faizler ithâl edilen malın veya maddi duran varlığın maliyetine dâhil edilir. İhracatın finansmanında kullanılan kredi faizler, finansman gideri olarak kaydedilir. 320 Satıcılar Hesabı 320. SATICILAR HESABI Yurt İçi Satıcılar Yurt Dışı Satıcılar Vadeli Akreditifli Satıcılar Yurt Dışı Satıcı İthalat işlemlerinde, yurt dışındaki satıcıların izlendiği hesaptır. Vadeli akreditif, mal mukabili ve kabul kredili ithalat işlemlerinde kullanılır. İthalat gümrük beyannamesinde yer alan, fiili ithalat tarihindeki döviz alış kuru üzerinden 320. Satıcılar hesabına alacak, “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nın maddi duran varlık ithalatında 259. Verilen Avanslar ilgili alt hesabına borç kaydedilir. İthalat bedeli banka hesaplarından havale transfer edilerek ödeme yapıldığında işlem günkü döviz kuru üzerinden 102. Bankalar hesabına alacak, 320. Satıcılar hesabına ise maliyet bedeli ile borç kaydedilir. Yurt Dışı Satıcılar Hesabının kapatılması ödenmesi ile oluşan kur farkları, 159. Verilen Sipariş Avanslar Hesabına kaydedilir. 601 Yurt Dışı Satışlar Hesabı 601. YURT DIŞI SATIŞLAR HESABI Yurt Dışı Ocak Ayı Satışları Yurt Dışı Ocak Ayı Mal ve Hizmet Satışı Yurt Dışı Ocak Ayı x Malı Satışı İhracat-Kur Farkları İhracat Bedeli-Kur Farkları İhracat Bedeli Değerleme-Kur Farkları Yurt Dışı Şubat Ayı Satışları İşletmenin esas faaliyeti konusu ile ilgili olarak yurt dışına yaptığı mal ve hizmet satış tutarının izlendiği hesaptır. Bu hesap stok türüne, ayına, ülkelere, göreve satış tutarı gibi bilgileri izlemeye yönelik olarak alt hesaplara ayrılabilir. Yurt dışı alıcıya satış yapıldığında, satış tutarı bu hesaba alacak kayıt edilir. İhracat bedelinin tahsili ile ortaya çıkan olumlu kur farkları cari dönem içinde bu hesaba alacak, olumsuz kur farkları ise Satış İndirimleri 612. Diğer İndirimler hesabına borç kaydedilir. “ Dışı Satışlar Hesabı” dönem sonunda “690. Dönem Kârı veya Zararı Hesabı”na aktarılarak kapatılır. 610 Satış İadeleri Hesabı 610. SATIŞ İADELERİ HESABI - Yurt İçi Satış İadeleri Yurt Dışı Satış İadeleri Yurt Dışına İhraç Edilen Mamullerin İadeler Yurt Dışına İhraç Edilen Ticari Mallardan İadeler Alıcıların işletmeye iade ettikleri mal bedellerinin izlendiği hesaptır. İade alınan mal bedeli fatura değeri ile bu hesaba borç kaydedilir. “610 Satış İadeleri Hesabı” dönem sonunda “690. Dönem Kârı veya Zararı Hesabı”na aktarılarak kapatılır. 611 Satış İskonyoları Hesabı 611. SATIŞ İSKONTOLARI HESABI - Yurt İçi Satış İskontoları Yurt Dışı Satış İskontoları Yurt Dışı Miktar İskontoları Yurt Dışı Tutar İskontoları Satış ve ihracat faturasının düzenlenmesinden sonra yapılan her türlü tutar nakit veya miktar iskontoları bu hesapta izlenir. Yapılan iskontolar bu hesaba borç kaydedilir. 611. Satış İskontolorı hesabı dönem sonunda 690. Dönem Kârı veya Zararı hesabına aktarılarak kapatılır. 612 Diğer İndirimler Hesabı 612. DİĞER İNDİRİMLER HESABI - Yurt İçi Satıştan Diğer İndirimler Yurt Dışı Satıştan Diğer İndirimler İhracat Kur Farkı İndirimi Değerlemeden Doğan İhracat Kur Farkı İndirimi Cari dönemdeki Yurt İçi Satış ile ilgili olumlu kur farkı satışı artıran unsur olarak “ Dışı Satışlar Hesabı”na ilave edilmektedir. Olumsuz kur farkları ise işletmenin elinde olmayan nedenlere dayanan, brüt satışı eksilten işlemdir. Olumsuz kur farkının "612. Diğer İndirimler Hesabı”nın altında yardımcı hesap olarak İhracat Kur Farkı İndirimi olarak izlenmesi yararlı olur. Tek düzen Hesap Planının amacı brüt satıştan, net satışa ulaşırken, satışı etkileyen faktörleri izlemektir. Gelir Tablosunda brüt satıştan net satışa ulaşmada, satışı etkileyen olumsuz kur farkı faktörü izlenir. Dolayısıyla cari dönemde yurt dışı satış ile ilgili tahsilat ve değerleme yapıldığında oluşan olumsuz kur farkları " İndirimler Hesabı”na borç yazılır. 612. Diğer İndirimler Hesabı dönem sonunda " Kârı veya Zararı Hesabı"na aktarılarak kapatılır. sayfa 6 >>>> Dış ticaret muhasebesi
16 May Döviz Satışına vergi geldi Posted at 0302h in Haberler [social_share] KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV ORANI BİNDE BİR OLARAK BELİRLENDİ Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan banka ve sigorta muameleleri vergisi BSMV oranı, 1106 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren binde 1 olarak belirlendi. Aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde, BSMV satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmaya devam Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları2 Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları3 Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanımların ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARAR’da “Döviz kambiyo Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtaları,” olarak tanımlanmıştır. 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 33’üncü maddesinde Banka ve sigorta muameleleri vergisinin nispetinin %15 % 1, kambiyo muamelelerinde nispet matrahın binde biri olduğu düzenlemesi yer almış ve maddede Cumhurbaşkanının, bu maddede belirtilen vergi oranını bankalar arası mevduat muameleleri, bankalar ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasasımuameleleri ve diğer banka ve sigorta muameleleri için ayrı ayrı veya birlikte %1’e, kambiyo muamelelerinde ise sıfıra kadar indirmeye ve bu oranları aşmayacak şekilde yeniden tespit etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda 01/09/1998 tarih ve 23450 sayılı sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 98/11591 sayılı BKK ile bu konuda düzenleme yapılmıştır. Daha sonra muhtelif tarihlerde ile söz konusu Kararda değişiklik yapılmıştır. Son olarak halen kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan BSMV oranı; 15/5/2019 tarihli ve 30775 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1106 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden binde 1 olarak belirlenmiştir. Aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde, BSMV satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmaya devam Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları2 Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları3 Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanımların ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları, Bu düzenleme sonrasında 98/11591 sayılı BKK’nın son hali aşağıdaki gibi olmuştur.“Madde 1- Banka ve sigorta muameleleri vergisi nispeti;a Bankalar arası mevduat muameleleri sonucu lehe alınan paralar üzerinden %1,b Bankalar ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasası muameleleri sonucu lehe alınan paralar üzerinden %1,c 2009/15398 sayılı ile değişen fıkra Yürürlük; Devlet tahvili, gelire endeksli senetler ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında lehe alınan paralar üzerinden %1 *d 2009/15398 sayılı ile değişen fıkra Yürürlük; tahvili, gelire endeksli senetler ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin vadesi beklenilmeksizin satışı nedeniyle lehe alınan paralar üzerinden % 1,**e Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden binde 1, aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanımların ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusunayapılan kambiyo satışları f 2010/1182 sayılı ile eklenen Yürürlük ve 2011/1854 sayılı ile değişen fıkra Yürürlük; Yurt içinde Türk Lirası cinsinden ihraç edilen tahviller ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarının geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında lehe alınan paralar üzerinden 1, g 2010/1182 sayılı ile eklenen Yürürlük ve 2011/1854 sayılı ile değişen fıkra Yürürlük; Yurt içinde Türk Lirası cinsinden ihraç edilen tahviller ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarının vadesi beklenmeksizin satışı nedeniyle lehe alınan paralar üzerinden %1h Diğer banka ve sigorta muamelelerinde lehe alınan paralar üzerinden %5, olarak uygulanır.” Cumhurbaşkanı Kararı Tam Metni
UYARLAMA - DÖVİZE ENDEKSLİ KREDİ 17 Nisan 2013 Çarşamba 0951 Daire13 Tarih2013 Esas No2012/8250 Karar No2013/2623 KaynakKİŞİSEL ARŞİV İlgili MaddelerTBK 138 İlgili KavramlarUYARLAMA - DÖVİZE ENDEKSLİ KREDİ YARGITAY 13. Hukuk Dairesi ESAS NO 2012/8250 KARAR NO 2013/2623 Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi TARİHİ 29/11/2011 NUMARASI 2011/840-2011/995 DAVACI vekili avukat DAVALI F. M. Bank AŞ. vekili avukat Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ve vekili avukat ile davalı vekili avukat gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 09/05/2007 tarihinde konut finansman sözleşmesi başlığı altında sözleşme ile 120 ay taksitle CHF karşılığı YTL kredi kullandığını, sözleşmenin 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki yasanın 6 ve 10/b maddelerine aykırı olduğunu, sözleşme öncesi bilgi formunun kendisine verilmediğini, yasaya uygun konut finansmanı sözleşmesi kurulmadığından taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tür ve nevinin tespiti gerektiğini, davalı bankanın davacıya CHF ödemediğini, ödüncün verildiği tarihteki kur üzerinden YTL ödünç verildiğini, ödüncün iadesi için uygulanacak kurun ödüncün verildiği tarihteki kur üzerinden hesaplanması gerektiğini, davalı bankanın borçlar yasasına göre sebepsiz zenginleştiğini, CHF’nin geçmişe yönelik 30 yıllık endeksleri listelenerek davacıya sunulduğunu ve bu kurla borçlanmaya yönlendirildiğini, tarihli resmi gazetede yayınlanan Türk parasını koruma hakkındaki 32 sayılı kararda değişiklik yapılmasına dair karar ile döviz veya dövize endeksli kredi kullanımının yasaklandığını, tarihinde yürürlüğe giren yeni Borçlar Kanunu'nun kapsamında davacının aşırı ifa güçlüğü çekmesi nedeni ile uyarlama isteminin kabulü gerektiğini, karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde edimler arasında mevcut olan dengenin olağanüstü değişmesi nedeni ile hakimin sözleşmeye müdahale koşullarının oluştuğunu belirterek, sözleşmenin geçerli olup olmadığının tespitine, sözleşmenin geçersiz olduğunun tespit edilmesi halinde ödüncün CHF karşılığı YTL olarak verildiği tarihten itibaren yüksek kurdan ödenen fazla miktarın Borçlar Yasası’nın gereği sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davacıya iadesine veya borçtan mahsubuna, sözleşmenin geçerli olduğu kanaatine varıldığı taktirde yeni Borçlar Yasası’nın 138. maddesinde belirtilen aşırı ifa güçlüğü nedeni ile hakimin sözleşmeye müdahale ederek taraflar arasında adil bir denge kurularak geri ödemelerin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, tarihinde “Dövize Endeksli Bireysel Kredi Sözleşmesi” ve geri ödeme planı ile birlikte davacıya 120 ay geri ödeme süresi ile İsviçre Frangı tutarında kredi kullandırıldığını, davacının ilk taksiti tarihinde ödediğini ve halen ödemeyi sürdürdüğünü, sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşmenin aynen uygulanması gerektiğini, sözleşme öncesi bilgi formu usul ve esaslarına dair yönetmeliğin tarihinde yürürlüğe girdiğini, sözleşmenin ise bu tarihten önce tarihinde düzenlendiğini, bu nedenle sözleşme öncesi bilgi formunun davacıya verilmediğini, edimler arasındaki dengenin bozulmadığını, yapılan ödemeler ve ödeme tarihlerindeki kur dikkate alındığında davacının diğer tüketicilere nazaran TL kazanç sağladığını, davacının bankadan kullandığı kredinin miktarı, aylık taksit miktarı ve taksitlerin 120 ay gibi uzun bir vadeye bağlandığı gözetildiğinde uyarlama şartlarının dava konusu olayda oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Gerçekten de sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak bu ilke, özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki ortaya çıkar ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık Clausula Rebüs Sic Stantibus-Beklenmeyen hal şartı-sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan şartlar daha sonra çok önemli surette, çarpıcı ve öngörülemez biçimde adaletsizliğe yol açan olayların gerçekleşmesi ile değişmişse, taraflar artık o akitle bağlı tutulmazlar. Değişen bu koşullar karşısında yararlanılarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesi zorunluluğu doğar. Sözleşmenin edimleri arasındaki dengeyi bozan olağanüstü hallere harp, ülkeyi sarsan ciddi ekonomik krizler, enflasyon grafiğindeki ani ve aşırı yükselmeler, şok devalüasyon, para değerinin önemli ölçüde düşmesi gibi, sözleşmeye bağlılığın beklenemeyeceği durumlar örnek olarak gösterilebilir. Karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin olağanüstü değişimler yüzünden alt üst olması, borcun ifasının önemli ölçüde güçleşmesi durumunda “İŞLEM TEMELİNİN ÇÖKMESİ” gündeme gelir. İşte bu durumda hakim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verilebilir ve sözleşmeye müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlar. Sözleşmenin yeni durumlara uyarlanması yapılırken önce sözleşmede, daha sonra kanunda bu hususta intibak hükümlerinin bulunup bulunmadığına bakılır. Sözleşmede ve kanunda hüküm bulunmadığı takdirde sözleşmenin değişen hal ve şartlara uydurulmasının gerekip gerekmeyeceği incelenir. Bazen de sözleşmede olumlu ve olumsuz intibak kaydı bulunmakla beraber, bu kayda dayanılarak sözleşmenin kayıtla birlikte aynen uygulanmasını talep etmek hükmü anlamında hakkın kötüye kullanılması anlamına gelebilir. Böyle bir durumda sözleşmedeki intibak kaydına rağmen edimler arasında aşırı bir nispetsizlik çıkmışsa uyarlama yine yapılmalıdır. İşlem temelinin çöküşüne ilişkin uyuşmazlıkların giderilmesinde kaynak olarak 1,2 ve yararlanılacaktır. İşlem temelinin çöktüğünün dikkate alınması dürüstlük kuralının gereğidir. Diğer bir anlatımla durumun değişmesi halinde sözleşmede ısrar etmek dürüstlük kuralına aykırı bir tutum olur. Değişen durumların, sözleşmede kendiliğinden bulunan sözleşme adaletini bozması halinde, taraflar öngörülemeyen bu haller için bir tedbir almadıklarından, sözleşmede bir boşluk vardır. Bu boşluk sözleşmenin anlamına ve taraf iradelerine önem verilerek yorum yolu ile ve dürüstlük kuralına uygun olarak doldurulur. Bu yönteme sözleşmenin yorum yoluyla düzeltilmesi veya değişen hal ve şartlara uyarlanması denilir. Uyarlama daha çok uzun ve sürekli borç ilişkilerinde söz konusu olur. Sözleşmeye müdahale için, gerekli koşullara gelince; Sözleşme kurulduktan sonra ifası sırasında ortaya çıkan olaylar olağanüstü ve objektif nitelikte olmalıdır. Yine değişen hal ve şartlar nedeni ile tarafların yüklendikleri edimler arasındaki denge aşırı ölçüde ve açık biçimde bozulmuş olmalıdır. Uyarlama isteyen davacı fevkalade hal ve şartların ortaya çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermemelidir. Değişen hal ve şartlar taraflar bakımından önceden öngörülebilir; beklenebilir; olağan ve hesaba katılabilen nitelikte olmamalı veya olaylar, öngörülebilir olmakla beraber bunların sözleşmeye etkileri kapsam ve biçim bakımından bu derece tahmin edilmemelidir. Bkz. Kaplan Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi Ankara-1987 vd; Hatemi/SEROZAN/Arpacı Borçlar Hukuku Özel Bölüm 1992 sh., 186 vd. Yukarıda da değinildiği gibi, şayet bir borcun ifası imkansızlaşmış olmamakla beraber, borçlunun sorumlu olmadığı sebeplerle aşırı derecede güçleşmiş ise, bu durumun borç ilişkisine ne gibi bir etki yapacağı hususunda 818 sayılı Borçlar Kanunu'nda bir hüküm bulunmamaktaydı. tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda ise bu hususta genel bir düzenleme yer almaktadır. TBK m. 138 hükmü, "Aşırı İfa Güçlüğü" kenar başlığı altında, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan bazı durumların sözleşmenin uyarlanması veya sona erdirilmesi sebebi oluşturacağını düzenlemiştir. TBK m. 138 hükmüne göre; sözleşme taraflarından birinin hakime yapacağı başvuru üzerine talep doğrultusunda bir karar verilebilmesi için aşağıdaki şartlar bulunmalıdır. 1 Sözleşme kurulduktan sonra, tarafların edimleri arasındaki denge, borçludan sonuçları yüklenmesi istenemeyecek kadar büyük ölçüde bozulmuş olmalıdır. Şayet aşırı ifa güçlüğü sözleşme kurulduğu sırada da mevcut olup sadece taraflarca bilinmiyorsa, bu TBK m. 138 hükümlerine değil, şartları varsa yanılma TBK m. 30 vd. hükümlerine göre iptale konu olabilir. Sonradan ortaya çıkan ifa güçlüğünün, mutlaka borçlunun ekonomik olarak mahvına veya ağır zararına yol açacak olması gerekmez. Maddede, “kendisinden ifanın istenmesinin dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir" olması yeterli görülmüştür. Elbette bu değerlendirmede, karşı tarafın durumu da gözönüne alınacaktır. 2 Edimlerin dengesindeki değişiklik sözleşme yapılırken öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen Savaş, ekonomik kriz, devalüasyon, tabii afetler, ithal ve ihraç konusunda getirilen yasak ve tahditler gibi olağanüstü bir durumdan ileri gelmelidir. Bu husus da “Emprevizyon” olarak ifade edilebilir. Maddede her ne kadar "taraflarca öngörülmeyen" denmişse de, olağanüstü olgunun sözleşme kurulurken sadece aşırı ifa güçlüğüne düşen taraf açısından öngörülemez olması yeterli sayılmalıdır. Aşırı ifa güçlüğüne düşenin bu durumu sözleşme yapılırken öngörmediğini ispat etmesi yetmez, bu durum onun için "öngörülmesi beklenemez" olmalıdır. Kendi özensizliği veya dikkatsizliği sebebiyle bu olguyu öngörememişse, 138. maddeden yararlanamayacaktır. 3 Aşırı ifa güçlüğü yaratan olgu borçludan kaynaklanmamalıdır. Olgunun kendisinin borçludan kaynaklanmaması yanında, bunun aşırı ifa güçlüğü yaratması da borçludan kaynaklanmamalıdır. 4 Edimler henüz ifa edilmemiş olmalıdır. Kural olarak ifada bulunduktan sonra aşırı ifa güçlüğünden söz ederek uyarlama veya sözleşmeden dönme yollarına başvurulamaz. Ancak, borçlu doğan haklarını saklı tutarak ifada bulunmuşsa, ifadan sonra da bu haklarını kullanabilecektir. Bu takdirde, uyarlamanın sonucuna göre veya sözleşmeden dönme halinde, ifa etmiş bulunduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen geri isteyebilecektir. TBK m. 138 uyarınca bu şartlar gerçekleştiğinde, önce hakimden uyarlama talep edilmesi gerecektir. Uyarlama edim yükümünün azaltılması veya karşı edimin arttırılması şeklinde yapılabileceği gibi, vadelerin veya ifa tarzının değiştirilmesi gibi hakimin uygun bulacağı her şekilde yapılabilir. Hakim, davacının talebinde öngörmediği bir tarzda uyarlama da yapabilir. Ancak borç uyarlamaya uygun değilse veya ifa güçlüğünü katlanır kılacak herhangi bir uyarlama bu kez karşı taraf açısından katlanması beklenilmez bir durum yaratıyorsa, borçlu ancak bu şartla sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecektir. Öte yandan, maddenin son fıkrasında aynen; "Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Böylece dövize endeksli borçlanmalarda da bu madde hükmünün uygulanacağı tereddüte yer vermeyecek açıklıkta kabul edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayın irdelenmesine gelince; Davacı, tarihinde İsviçre Frangı’na CHF endeksli konut finansman kredisi kullandığını, krediyi kullandığı tarih ile gelinen tarih arasında aşırı derece kur farkı oluştuğunu bu nedenle kredi taksitlerini ödemede zor duruma düştüğünü ileri sürerek öncelikle sözleşmenin geçerli olup olmadığının tespitini, şayet geçerli olduğu tespit olunur ise sözleşme şartlarının mevcut duruma uyarlanmasını istemiştir. Hatta davacı, temyiz dilekçesinde sözleşmenin yapıldığı tarihinde 1 CHF’nin iken; dava tarihi olan tarihinde olduğunu, borcunun iki katına çıktığını belirterek sözleşme şartlarının kendi aleyhine aşırı derecede değiştiğini ileri sürmüştür. Dava tarihi itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu henüz yürürlükte değil ise de, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7. maddesi uyarınca devam eden davalarda da 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesi uygulanabileceğinden temyiz aşamasında da bu hususun nazara alınması ve dövizle borçlanmalarda uyarlama istenebileceği gözetilmelidir. Temyiz aşamasında anılan yasa yürürlüktedir. Mahkemece, dövizle borçlanmalarda Türk Lirasının değer kaybettiğinin kolayca bilinebilecek ve öngörülebilecek bir husus olduğu vurgulanmıştır. Ancak, bu sonucu varılırken, hangi objektif kriterlerin bulunduğu açıklanmamış, sadece önceki krizler gösterilmiştir. Yukarıda anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere talep halinde, sözleşme şartlarının bir taraf aleyhine, öngörülemez şekilde, aşırı derece değişmesi durumunda hakime sözleşmeye müdahale etme görevi yüklenmiştir. Bu nedenle hakim, bu koşulların bulunup bulunmadığını araştırmakla yükümlü olup, gerekirse bilirkişi incelemesi yapmalı ve uzman bilirkişilerden görüş almalıdır. tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı 266. maddesinde de, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." düzenlemesi ile eski 275. maddesine paralel bir düzenleme getirilmiştir. Bu husus aslında “adil yargılanma” hakkının bir unsuru olan “hukuki dinlenilme hakkı”nın da gereğidir. Bir başka deyişle, hakim tarafların iddia ve savunmalarını dinlemeli, iddia ve savunmalar doğrultusunda taraf delillerini toplamalı, bu delilleri tartışıp değerlendirerek, uyuşmazlığın çözümünde hangi delili neden kabul edip, neden kabul etmediğini gerekçelendirmek suretiyle kararını vermelidir. Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp, uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak, tüm dosya kapsamı belge ve kanıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin açıklanan kural ve yöntemler gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, gününde oyçokluğuyla karar verildi. Başkan Üye Üye Üye Üye Muhalif Muhalif Okundu AY MUHALEFET ŞERHİ Dava, dövize endeksli kredi borcunun uyarlanması isteğine ilişkindir. Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi benimsendiği için taraflar genel ahlaka ve adaba aykırı olmamak üzere sözleşme düzenleyebilirler. Karşılıklı edimler içeren sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin taraflardan biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulması halinde hakimin sözleşmeye müdahalesi söz konusu olabilecektir. Ancak Ülkemizde yıllardan beri ekonomik krizlerin yaşandığı dikkate alındığında öngörülmezlik unsurunun gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir. Davacının Türkiye’deki ekonomik istikrarsızlığı ve dövizdeki dalgalanmaları bildiği veya bilmesi gerektiği halde dövizle kredi almanın riskini ve dövizde yaşanabilecek artışları kabul ettiği düşüncesiyle ilk derece mahkemesinin uyarlama koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine dair kararının yerinde olduğu ve onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmıyoruz. Başkan Üye Son Güncelleme 0952 haber 9333 false Üye Girişi
Yurt içi ve yurt dışı alıcılara yapılan mal ve hizmet satışları karşılığında yabancı para birimi üzerinden alınan senetler “121. Alacak Senetleri Hesabı”na alt hesapları ile birlikte borç yazılır. Yabancı Para Alacak Senedi alındığında alış tarihindeki Merkez Bankası efektif döviz alış kuru ile TL karşılığındaki değeri borç kaydedilir. Senet tahsil edildiğinde veya gerçek ve tüzel kişiye devir edildiğinde işlem günkü döviz kuru esas alınır. Yabancı Para Alacak Senetlerinin tahsil edilmesi, elden çıkarılması, devir edilmesi ve dönem sonunda değerlemesi ile ilgili kur farkları Alınan Çekler hesabında olduğu gibi kaydedilir. 321 Borç Senetleri 321. BORÇ SENETLERİ HESABI TL Borç Senetleri Yabancı Para Borç Senetleri Dolar Cinsinden Borç Senetleri X - İtalyan Firması Senetleri Euro Cinsinden Borç Senetleri Yabancı Paralı Borç Senetleri genelde, kabul kredili ödeme şekline göre ithalat yapıldığında kullanılan hesaptır. Yurt dışı satıcının düzenlediği poliçe, yurt içi alıcı tarafından kabul edildiğinde "321. Borç Senetleri Hesabı"na döviz cinsinden alt hesabı ile birlikte alacak kaydedilir. Borç senedi tutarı ithalat gümrük beyannamesinin tescil edildiği tarihteki Merkez Bankası alış kuru esas alınarak, alacak yazılır. Borç senetlerinin ödenmesi aşamasında, senet bedelinin banka hesaplarından transfer edildiği tarihteki döviz kuru ile senedin kayıtlı maliyet değeri kuru arasından oluşan kur farkları ithalat süreci içinde "159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı"ndan izlenen kur farkları ithalata konu olan mal ve maddi duran varlığın maliyetine aktarılmış olur. Yatırımı ilgilendiren maddi duran varlık ithalatında ise kur farkları 259. Verilen Avanslar hesabında izlenir. 127. Diğer Ticari Alacaklar Hesabı 127. DİĞER TİCARİ ALACAKLAR HESABI Yurt İçi Diğer Alacaklar Yurt Dışı Diğer Alacaklar Yurt İçi Diğer Alacaklar – Dolar Yurt Dışı Protestolu Senetlerden Alacaklar İhracat ile ilgili olarak tahsil imkânı kalmayan ve mahkeme aşamasına kadar protesto işlemi başlatılan senetli alacaklar bu hesapta izlenir. Protesto sonucu mahkemeye intikal eden senetli alacaklar “128. Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabı”na aktarılır. 150 İlk Madde ve Malzeme Hesabı 150. İLK MADDE VE MALZEME HESABI Yurt İçinden Satın Alınan İlk Madde Malzeme Yurt İçi Üretim Verilecek Yurt Dışı Üretime Verilecek Yurt Dışı Üretime Verilecek x. Malı İthâl Edilen Dahilde İşlem İle İthâl Edilen 150. İlk Madde ve Malzeme ithalatında bu hesapla ilgili ithalat girdileri önce “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nda toplanır. İthâlat süreci sona erdiğinde “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nda biriken ithalat girdileri tutarı “150. İlk Madde ve Malzeme Hesabı”na aktarılır. Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında ithâl edilen stok hesabının tamamının ihracat ürünlerinin imalatında kullanılması gerekir. 151 Yarı Mamuller Üretim Hesabı 151. YARI MAMULLER – ÜRETİM Yurt İçi Mamul Üretiminde Verilecek Üretim Yurt Dışı Mamul Üretiminde Verilecek Üretim Yurt Dışı Üretime Verilecek xxx Parti Üretim Hariçte İşleme Verilen Üretim 151. YARI MAMULLERİ-ÜRETİM Yurt İçi Üretim – Mamulleri Yurt Dışı Satış Üretim – Mamulleri Yurt Dışı Satış Üretim – x Parti Mamulleri Yurt Dışı Satış Üretim – x Malı Yurt Dışı Konsinye Satışa Sevk Edilen Üretim - x Malı 151. Yarı Mamul – Üretim ithalatında bu hesapla ilgili ithalat girdileri önce “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nda toplanır. İthâlat süreci sona erdiğinde “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nda biriken ithalat girdi tutarı “ Mamul – Üretim Hesabı”na aktarılır. 153. Ticari Mallar Hesabı 153. TİCARİ MALLAR HESABI Yurt İçi Satın Alınan Ticari Mallar İhraç Kaydıyla Satın Alınan Ticari Mallar İhraç Kaydıyla Satın Alınan x Ticari Malları İthâl Edilen Ticari Mallar İhraç edilmek üzere yurt içinden alınan ve üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan satılan ticari malların izlendiği stok hesabıdır. İhraç edilmek üzere yurt içinden satın alınan ticari mallar önce “153. Ticari Mallar Hesabı”na borç kaydedilir. Satın alma ve ihracat aşamasına kadar yapılan girdiler bu hesabın maliyetine borcuna ilave edilir. İhracat gerçekleştiğinde ihraç edilen ticari malın maliyeti, 621. Satılan Ticari Mallar Maliyeti hesabına aktarılır. 153. Ticari Mal ithalatında bu hesapla ilgili girdiler önce 159. Verilen Sipariş Avansları Hesabında toplanır. İthâlat süreci sona erdiğinde “159. Verilen Sipariş Avansları Hesabı”nda biriken ithalat girdi tutarı 153. Ticari Mallar hesabına aktarılır. sayfa 4 >>>> Dış ticaret muhasebesi
dövize endeksli kredi muhasebe kaydı